Mehil Ne Anlama Gelir? Süre mi, Bahane mi—Yoksa Gücün Sessiz Ayrıcalığı mı?
Mehile karşı güçlü bir iddiam var: Mehil çoğu zaman “insani bir esneklik” gibi paketlenmiş bir erteleme kültürü. Kimine nefes, kimine bahane oluyor; kimi süreçleri olgunlaştırırken kimilerini çürütüyor. Peki “mehil” dediğimiz şey gerçekten adil bir fırsat mı, yoksa kuralların delindiği ince bir gedik mi?
“Mehil”in Kökü ve Gölgesi: Sözlükten Daire Yazışmasına
Mehil, kısaca bir işi tamamlamak için tanınan ek zamandır. Dilimizde “mühlet”le akraba; hukukta, bürokraside ve iş yaşamında “süre uzatımı” olarak karşımıza çıkar. Kağıt üzerinde nötr bir araçtır: Beklenmedik durumlar karşısında sistemi esnetir, çarkları kırmadan yavaşlatır. Ne var ki, tam da bu “esneklik” yüzünden mehil; kimin, neye dayanarak, kaç kez aldığı sorularına geldiğimizde bulanıklaşır.
Zayıf Yön 1: Belirlilik Erozyonu
Takvimi ayakta tutan iki sütun vardır: öngörülebilirlik ve hesap verebilirlik. Mehil, ölçütleri net değilse her ikisini de kemirir. Bugün bir dosyaya tanınan ek süre, yarın bir projenin “normal” işleyişine dönüşebilir. Sonuç: kronik gecikme. Bir kurumda “nasıl olsa mehil çıkar” yaklaşımı yerleştiği an, plan tarihler “süs” olur; gerçek tarih, sonsuza dek hareketli bir hedefe dönüşür.
Zayıf Yön 2: Eşitsizliğin İnce Çatlağı
Mehil kararları görünmez güç ağlarına takılabilir. İyi ilişkililer daha rahat mehil alır; sesi az çıkanlar takvimde sıkışır. Aynı performansı gösteren iki kişiden biri ek süreye ulaşırken diğeri “kural kuraldır” duvarına çarptığında, sistem meşruiyet kaybeder. Mehil, niyet iyi olsa da, uygulamada adalet hissini çürütmeye meyillidir.
Mehilin Tartışmalı Noktaları: İnsani Esneklik mi, Disiplin Kaybı mı?
Ölçütler muğlak: “Haklı mazeret” kimin sözlüğünde ne demek? Hastalık mı, tedarik krizi mi, yoksa kötü planlama mı?
Sınır yok: Kaçıncı mehile kadar iyi niyet sayılır? Üçüncü uzatım hâlâ “istisna” mıdır?
Maliyet görünmez: Mehil, çoğu kez başkalarının takviminden çalınan saatlerdir. Zincirin bir halkasında verilen ek süre, diğer halkalarda yığılma yaratır.
Gerçek Hayatın Soğuk Hesabı: Gecikme Enflasyonu
Beş paydaşı olan bir projede her kişiye yalnızca 3 gün mehil verildiğini düşünün. Kulağa masum geliyor, değil mi? Ama takvim sıralıysa toplam kayıp 15 güne fırlar. Üstelik bu gecikme, teslim tarihini kaydırdıkça fırsat maliyetini büyütür; bütçedeki her gün yeni bir sızıntıya dönüşür. Mehil, çoğu zaman “tekil bir iyilik” gibi görünür; sistem düzeyinde ise kolektif verimsizlik üretir.
İnsani Taraf: Mehil de Gerekir—Ama Nasıl?
Elbette hayat sürprizlerle dolu. Hastalık, afet, beklenmedik teknik arıza… Mehil gereklidir; fakat kayıt altına alınmış, saydam ve sınırlı olmadıkça, iyi niyet kayıp disipline dönüşür. Doz, ilacı zehre çevirebilir.
Mehile Eleştirel Çerçeve: Netlik, Şeffaflık, Eşitlik
1) Kriterleri yazın, örnekleyin.
“Mehil verilir” demek yetmez; hangi kanıtla, kaç gün, hangi tür işlerde, kaç defa? Belirsiz kural, güçlüye yarar.
2) Üst sınır koyun ve kademelendirin.
İlk mehil kısa ve otomatik, ikincisi gerekçeli ve yönetici onaylı, üçüncüsü istisnai kurul kararıyla olsun. Dördüncüsü? Yok.
3) Karşı dengeyi kurun.
Verilen her mehil için, etkilediği kişilere karşı-mehil hakkı veya telafi kaynak (ek bütçe, ek insan gücü) tanımlayın. Maliyet yalnızca takvime değil, paydaşlara yazılsın.
4) İz bırakın.
Mehil kararları görünür panoda dursun: tarihi, gerekçesi, etkilenen işler. Şeffaflık, kötüye kullanımı pahalı hale getirir.
5) Dili düzeltin.
“Mehil çıkar” yerine “kesin tarih,” “koşullu süre uzatımı” gibi net kavramlar kullanın. Dil, davranışı biçimler.
Mehil Kültürü ve İş Psikolojisi: Motivasyonun İnce Ayarı
Sürekli mehil, ekipte “yetiştirsem de uzayacak” duygusu yaratır; içsel motivasyonu söndürür. Öte yandan, sıfır esneklik de tükenmişliğe davetiye. Doğru denge: önceden tanımlı mikro-esneklikler. Örneğin: her çeyrekte kişi başı tek seferlik 24 saatlik otomatik uzatma hakkı. Kullanıyorsun, bitti—kural net, istisna kontrollü.
Hukuk, Bürokrasi, Gündelik Hayat: Üç Ayrı Sahne, Tek İlke
Hukukta mehil, hak arama özgürlüğü için can simidi olabilir; ama süreyi kaçıranın mağduriyetini sonsuz uzatma da adaleti yıpratır.
Bürokraside mehil, hizmet üretimini ya hızlandırır ya da evrak dairesini bekleme salonuna çevirir; farkı şeffaflık yaratır.
Gündelik hayatta mehil, ilişkileri korur; ama sürekli “yarına” ertelemek, güven duygusunu bugünden aşındırır.
Son Söz: Mehile Değil, Belirsizliğe Karşıyım
Mehil, insanlık hâlleri için gerekli bir araçtır; sorun mehilin kendisi değil, ölçüsüzlüğü. Kuralı netleştirmeyen her sistem, eninde sonunda “mehil tacirliği”ne esir düşer. Cesur bir öneri: Mehil veriyorsanız, bedelini görünür kılın—takvim, kaynak veya öncelik listesinde. Bedelsiz esneklik, en pahalı lükstür.
Provokatif Sorular:
Mehil, gerçekten eşitlik üretiyor mu, yoksa yalnızca güçlülerin zamanını mı çoğaltıyor?
Kurumunuzda mehil kararlarının yüzde kaçı belgeye, yüzde kaçı “ikna gücüne” dayanıyor?
Yıl boyunca verilen tüm mehilleri tek bir tabloda görseniz, hâlâ “istisna” olduğuna inanır mıydınız?
Sizin için ideal mehil politikası nedir: sıfır tolerans mı, ölçülü esneklik mi?
Yorumlarda tartışalım: Mehil, sizin dünyanızda kurtarıcı mı, kural delici mi?